Selçuk bizimle aynı yılda okula girenlerin en neşeli olanlarından biriydi. Kanadadan Selmin’den gelen resme bakarsanız onun eski halini görmüş gibi olursunuz.
Onun özelliği her kimseden güzel flüt çalmasıydı. Bundan dolayı adını kavalkeş koymuştuk. Okulu bitirmeden birkaç yıl önce onun burnunun iki deliğine iki flüt koyup ikisini de ayrı çaldığını hatırlıyorum.
Okuldan çıkıp Almanya’ya gidince ilişkimiz kesildi, fakat hakkında gazetelerde ilginç şeyler okunuyordu. Hakkında en son yazılanları Vikipedide şöyle gördüm:
„Selçuk Alagöz (d. 1944, İstanbul), Türk pop-rock sanatçısıdır.
1964 yılında Hürriyet gazetesinin düzenlediği „Altın Mikrofon“ yarışması ile ismini duyurdu. Kendi adını taşıyan orkestrası ve orkastranın solisti olan kızkardeşi Rana Alagöz ile birlikte müzik çalışmalarını sürdürdü. Alagöz kardeşler 1967 yılında yapılan Altın Mikrofon’a aralarında Cahit Berkay ve Engin Yörükoğlu’nun da bulunduğu bir orkestra ile katılmışlardır.
1970 yılında Appoliona müzik festivalinde Türkiye’yi temsil etmiştir.
23 adet 45’lik, 7 Albüm (2 adet yurt dışında yayınlamıştır) ve 6 toplama albüme eser vermiştir. Kardeşi Rana Alagöz ile beraber 3 adet altın plak sahibidir.
Belleklerde kalan çalışmaları arasında Kemerin Naftaları, Kaleden İndir Beni, Bahçelere Geldi Bahar, Edremit Van’a Bakar,Malabadi Köprüsü ve „Deliyim Seviyorum“ sayılabilir.
1979 yılından itibaren kardeşleri Rana Alagöz, Ali Alagöz ve sonradan gruba dahil olan Nilüfer Alagöz ile beraber turistik showlar düzenlemekte olup 80 dilde şarkı söyleyerek tarihe geçmiş bir Türk müzisyendir.
Müzik kariyeri yanı sıra vakıf ve dernek çalışmalarında faaliyetler göstermiştir. Türk Kalp Vakfı icra kurulunda görev almıştır. POPSAV başkanlığı yanı sıra Müzik Yorumcuları Deneği (MÜYORBİR) kurucu başkanlığını yıllarca başarı ile yürütmüştür. Ayrıca sigara ile savaşanlar derneğini kurmuş ve aktif pasif sigaranın tüm zararlarını tüm topluma anlatarak bu konuda bir öncü olmuştur.
Müzik hayatı boyunca almış olduğu sayısız ödüllere eklediği 2010 Altın Kelebek Özül ödülü ile, müzik kariyerini taçlandırdı.
04 Ağustos 2010 tarihinde daha küçük bir çocuk iken karar verdiği „İki kez yaşadım“ (Dharma Yayıncılık) adlı kitabını, yıllardır kendisini ve kardeşlerini severek dinleyenlere kazandırmıştır.“
50. yıldönümüzde Timurla beraber sohbette: